SORU: Çalışmalarınızı ilgiyle takip etmekteyim. Kendim Jandarma Uzman Jandarma olarak görev yapmaktayım. Çalıştığım birlik içerisinde bulaşık yıkamam istendi. Ben de böyle bir görevim olmadığı gerekçesiyle bulaşık yıkama emrini yerine getirmedim. Sonuç olarak hakkımda soruşturma açıldı ve emri yerine getirmemek maddesinden 24 ay kıdem durdurma cezası verilerek maaşımın yarısı kesildi. Bu cezanın İptali için yardımlarınızı bekliyorum.
CEVABIMIZ:
Değerli takipçimiz, hakkınızda tesis edilen 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile brüt maaşınızdan 1/2 oranda kesinti yapılmasına dair işlem hukuka aykırı olup, ilgili cezanın İdare Mahkemesince İptali gerekmektedir. Bu görüşümüzü izah edelim.
Disiplin cezasına ilişkin dosyanızı incelediğimizde; tarafınıza yöneltilen bulaşık yıkama emrini yerine getirmediğinizden bahisle, İlçe Jandarma Komutanlığı yemekhane sorumluları nöbet çizelgesine uymayarak görevinizi yapmadığınız iddiası üzerine başlatılan disiplin soruşturması sonucu; yemekhane işlemleri ile bulaşık faaliyetlerine katılmanıza dair size emir verildiği, verilen bu emrin kanuna uygun bir emir olmadığı yönünde emire itiraz ederek söz konusu talimatı yerine getirmediğinizden bahisle hakkınızda “amirin usulüne göre verdiği emri yetine getirmemek” maddesinden bahse konu cezanın verildiği görülmektedir.
Yemekhane veya bulaşık yıkamak gibi işler Uzman Çavuş olan personelin görev ve sorumluluğunda değildir. Nitekim İç Hizmet Kanunu’nun 367-372.maddeleri uyarınca uzman çavuşun bu tip görevleri bulunmamakta olup, uzman çavuşların ancak nezaret etme(denetleme) görevi bulunmaktadır.
Ayrıca Uzman Erbaşlar ve 3269 Uzman Erbaş Kanunu’nun 3. Maddesinde; ‘’Türk Silahlı Kuvvetlerinin devamlılık arz eden teknik ve kritik görev yerlerinde veya çavuş görev yerlerinde değerlendirilir’’ hükmü uyarınca size verilen emrin kanuna uygun bir emir olmadığı açıktır.
Diğer yandan Uzman Erbaş Yönetmeliği Bölüm 3 sayfa 3/1’de; Uzman Erbaşlar atandıkları kadro görev yeri dışında (4’üncü bölüm 4’üncü maddede belirtilen haller hariç) görevlendirilemezler ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 45.maddesinde; Hiç bir memur sınıfının dışında ve sınıfının içindeki derecesinin altında bir derecenin görevinde çalıştırılamaz.’’Hükümleri amirdir.
Bu durumda size verilen bu hukuksuz emrin asıl sorumlularının teknik veya destek hizmetleri sınıfında olan personelin yerine getirmesi gerekeceği kuşkusuzdur.
Uzman Erbaşların istihdam edildiği kadro ile beraber TSK İç Hizmet Kanunu’nda erbaşlar için belirtilen görevlerin yapılacağı belirtilmiş ise de; bulaşık veya yemek işlerinin erbaşlar tarafından yapılacağına dair bir tasarruf bulunmamaktadır. Bu durumda cezada kanunilik ilkesi uyarınca işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Nitekim 3269 Uzman Erbaş Kanunu’nun 3. Maddesinde; ‘’Türk Silahlı Kuvvetlerinin devamlılık arz eden teknik ve kritik görev yerlerinde veya çavuş görev yerlerinde değerlendirilir’’ hükmü bulunmakta olup, bu maddede belirtilen ‘’devamlılık ve kritik görev yerlerinin’’ yemek veya bulaşık faaliyetlerini kast etmediği açıktır.
Bulaşık yıkama konusunda, kanuna aykırı olan bu emire itiraz etmenizin; görevin yerine getirilmesinde herhangi bir eksiklik veya aksamaya neden olduğu yönünde bir tespit bulunmadığı, ayrıca bu emri yapma durumunun kanunlar ile yasaklanması kapsamında fiilin haklı bir gerekçeye dayandığı hususlarının bir bütün olarak değerlendirilmesinde; bu eylemin “usulüne göre verilen emri yapmamak” olarak nitelendirilmesi; hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
Verilen emrin görev veya sorumluluğunuzda olan bir hizmetle ilgisi bulunmadığından, ilgili emir ‘’Amirin emrini yapmamak’’ olarak nitelendirilemez. Nitekim Kolluk Kuvvetlerinin disiplin işlemlerini düzenleyen 7068 sayılı Disiplin Kanunu’nda, söz konusu unsur ‘’Amirin Emrini Yerine Getirmemek‘’ fiili olmayıp, “Amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek’’ şeklindedir. Yani bu işlemde ilgili cezanın verilebilmesi için emrin usulüne uygun bir emir olması şartı vardır.
Olayımızda ise size verilen emrin görevle veya hizmetle alakası olmayan, tamamen kişisel ego tatmini için verilen bir emir olduğu açıktır. Amir durumunda olan devlet memurlarının, mahiyetinde çalışan memurlara karşı tutum ve davranışlarının nasıl olması gerektiği 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun çeşitli maddelerinde hüküm altına alınmıştır. Hem memurların hem de amirlerin görev ve sorumlulukları 657 sayılı Kanunda ayrı birer madde şeklinde belirtilmiştir. İlgili maddeler şu şekildedir:
AMİR DURUMDA OLAN DEVLET MEMURLARININ GÖREV VE SORUMLULUKLARI:
Madde 10 – Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumludurlar.
Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır.
Amirin görev yaptığı kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapma ve yaptırma mahiyetindeki memurları yetiştirme, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etme gibi görev ve sorumlukları bulunmakla birlikte yapmaması gereken tutum ve davranışlar da vardır.
Amir; memurlarına hakkaniyetli ve eşit biçimde davranmalıdır.
Memurlara kanunlara aykırı emirler vermemelidir.Memurdan özel menfaat temin edecek şekilde talepte bulunmamalıdır.
Anayasamızın 128.maddesinde; Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.
38.maddesinde ise; Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur’’ Hükümleri amirdir. İdarece disiplin cezasının dayanağı olarak gösterilen ilgili kanun maddelerinde; sizin unvanınıza ait personellerin bu gibi yemek işleri veya bulaşık yıkama gibi işlerin yapması gerekeceğine dair açıkça bir hüküm bulunmamaktadır.
Zira disiplin cezasının tesis edildiği madde hükmünde “usulüne göre verilen emri yerine getirmemek” deyimi kullanılmış olup, bu kelimeyi; verilen emrin uygun olmadığı konusunda itirazda bulunan kişileri de kapsayacak şekilde yorumlayarak genişletmenin, suç ve cezanın yorumla genişletilemeyeceği genel kuralına aykırı olacağı açıktır.
Açıkladığımız bu gerekçeler doğrultusunda hakkınızda tesis edilen disiplin cezasının İdare Mahkemesi tarafından iptaline karar verilmesi gerekecektir.
Not: Disiplin Cezası alan, eş durumu ataması yapılmayan, rütbe terfi alamayan, polis-askeri okullarından ilişiği kesilen veya her türlü konularda idare ile sorun yaşayan tüm personeller, bizlerle irtibata geçmeniz durumunda ilgili cezaların iptali ve diğer sorunların çözümü için İptal davaları açılacaktır. Bizi aramanız yeterlidir.