Geçen sene şark tercihlerinden sonra, Yönetmelik değişmiş olup Şark illerinin süreleri nerdeyse iki katı kadar arttırılmıştır.
İşin hukuka aykırı tarafı ise; 2016 yılı Genel Atama dönemi tercihleri yapıldıktan sonra tüm polis memurları, değişen yeni sürelere tabii tutulmuştur.
Eski sürelere tabii olmak için dava açılması gerekmektedir. Konuyla ilgili pek çok polis memuruna, eski sürelere tabii olunmasına karar verilmesi için İdare Mahkemelerine açmış olduğumuz davalar devam etmektedir. Dava açmak isteyen arkadaşlarımız bizlere mesaj atabilirler.
Yönetmelik değişmeden önceki süreler için tercihleri alıp daha sonra yeni sürelere tabii tutan, idarenin bu işlemi;
Hukuk devletinin temel ilkelerinden olan ‘’KAZANILMIŞ HAK, ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK, BELİRLİLİK ve İDAREYE GÜVEN ‘’ ilkelerinin ihlal edilmesine sebep olmuştur.
Hukuk Güvenliği ilkesi, hukuk kurallarında sık sık değişiklikler yaparak hukuki istikrarı ve belirliliği yok eden kurallar ihdas edilmemesi, geriye yürüyen kuralların kazanılmış haklara dokunmadan bireylerin temel hak ve özgürlükleri güvence altına alınmasını ifade eder.
Hukuk güvenliği ilkesi bir toplumda bireylerin bağlı oldukları hukuk kurallarını önceden bilmeleri, davranış ve tutumlarını bu kurala göre güvenle düzene sokabilmeleri, başka bir ifadeyle ilgililerin hukuki durumun süreceğine olan inancı dolayısıyla hayal kırıklığına uğratılmaması anlamına gelir. Dolayısıyla hukuki güvenlik ilkesi, Hukuk Devletinin olmazsa olmaz koşuludur. Hukuk normunun kazanılmış hak ve / veya tamamlanmış işlemlere geriye dönük olarak uygulanması, bireylerin hukuki güvenliklerini hiçe saymış olacaktır .
Anayasa’nın 2. Maddesinde yer yer ‘’ hukuk devleti’’ ilkesi ile bu ilkenin idare yönünden somut sonuçlarını düzenleyen 125.maddesine aykırı olduğu açıktır.
Hukuk kurallarının bireylere sağladığı güvenceler çok önemlidir. Bir hukuk kuralı gereğince hak elde eden bireyin, ilgili kuralda öngörülen şartlar çerçevesinde elde ettiği hakkın sonradan elinden alınmaması ve o hakkı kullanımının engellenmemesi gerekir. Bir hakkın doğumu ve kazanılması ile ilgili hukuk kurallarında meydana gelebilecek değişikliklerin geçmişe değil, geleceğe etkili olması uygundur.
Yeni ortaya koyulacak bir hukuk kuralı vasıtasıyla, bireylerin geçmişte hukuka uygun yollardan elde etmiş oldukları hakların ortadan kaldırılmaması veya zayıflatılmaması esası, “kazanılmış hak” kavramının hukukun temel prensiplerinden sayılmasının dayanağını oluşturmaktadır.Kazanılmış hakların korunması” ilkesi, genelde kişi hak ve hürriyetlerinin, özelde de mülkiyet hakkının korunması yükümlülüğünü üstlenmiş olan hukuk devleti esasının bir gereği olarak görmek gerekir.
Kazanılmış haklara saygı gösterilmesi, “hukuk devleti” ilkesinde bulunması lüzumlu olan güvenin korunmasına dair bir özellik, hatta hukuk devleti olmanın unsurlarından olup, devlet ve idaresine katılanlar bakımından da bir yükümlülüktür.
Tüm bu gerekçeler ışığında, tercihlerin yapıldığı zamandaki sürelere tabii olunmaması hukuka aykırı bir işlemdir.