Soru:
Bizlere yardımcı olduğunuz için teşekkürlerimi sunuyorum. Polis memuru olarak çalışmaktayken kiracım olan kişinin birtakım hareketlerinden şüphelendim ve polnet 4 sisteminden kiracımın isim-soyismini sorguladım. Polnet 4 sistemine ait benim şifrem olmadığı için sorgulamayı polis arkadaşımın şifresi ile yaptım. Daha sonra bu kişinin sorgulandığı tespit edilmiş. Şifresini kullanarak sorgulama yaptığım polis memurunun ceza almasını önlemek için sorgulamayı kendisinin şifresiyle benim yaptığımı söyledim ve soruşturma sonucu “hukuka aykırı olarak verileri ele geçirmek” suçundan bana ihraç verildi. Olayı inkar etmedim, arkadaşıma ceza verilmemesi için, ben sorguladım diye ifade verdim. Yardımlarınızı bekliyorum.
Cevabımız:
Değerli takipçimiz, kiracınız olan şahsın bilgilerini polnet-4 sisteminden sorgulamış olmanızdan dolayı hakkınızda tesis edilen Meslekten Çıkarma Cezası hukuka aykırı olup, cezanın İdare Mahkemesince İptali gerekecektir. Bu görüşümüzü izah edelim.
Meslekten Çıkarma Cezasına konu olan dosyanızı incelediğimizde; kiracınız olan şahsın isim ve soyismini kullanarak polis memuru mesai arkadaşınıza ait polnet-4 sisteminden kiracınızı sorguladığınız, sorgulama konusunda öncesinde bir kurs almadığınız, bu sorgulamanın tespit edilmesi üzerine konuyla ilgili mesai arkadaşınız olan polis memuru hakkında soruşturma başlatıldığı, sorgulamayı sizin yapmış olduğunuz ve bu hususu belirterek arkadaşınızın ceza almasını önlemek için sorgulamayı kendiniz yaptığınızı kabul ettiğiniz, bunun sonucunda “Yetkili olmadığı halde hukuka aykırı olarak elektronik ortamda veya bilgisayar loglarında kişisel verilerle ilgili sorgulama yapmak, bu şekilde elde edilen bilgileri paylaşmak veya yayın yoluyla duyurmak, log kayıtlarını değiştirmek veya silmek.‘’ fiilini işlediğiniz iddiasıyla, hakkınızda Meslekten Çıkarma Cezası tesis edildiği görülmektedir.
Kiracınız olan şahsın kimlik bilgilerinin sizin tarafından sorgulandığı konusunda samimi ikrarınız mevcut ise de; sorgulamanın yapıldığı sisteme ait şifre sahibi olan polis memurunun ceza almasını önlemek için samimi davranarak, itiraf etmeseniz ceza almayacak olmanızı bilmenize rağmen, diğer polis memurunun ceza almasını önlemek için sorgulamayı sizin yaptığınızı kabul ettiğiniz ve polnet-4 programını kullanmak için tarafınıza herhangi bir kurs verilmediği görülmektedir.
Bunun yanı sıra sorgulama yapılan ekranda çok az bir süre kaldığınız anlaşılmakla beraber, bu kadar kısa bir süre içerisinde ilgili şahsın bilgilerinin sizin tarafından alınması veya kaydedilmesi mümkün değildir. Nitekim bu bilgilerin kötü bir niyetle alındığı iddiası ile bu bilgilerin başkalarına sızdırıldığı iddiası kanıtlanmış değildir. Sorgulama işlemleriyle ilgili kurs eğitimi almadığınız gibi görevin gerektirdiği durumlar haricinde sorgulama yapmanın yasak olduğuna dair yazılı tebliğ de yapılmadığı açıktır.
Bu durumda tebliğ yapılmayan bir konunun bilindiği varsayılarak eksik incelemeye dayalı hakkınızda tesis edilen bu İhraç cezası hukuka aykırıdır. Zira disiplin cezasının tesis edildiği madde hükmünde “ hukuka aykırı olarak kişisel verilerle ilgili sorgulama yapmak” deyimi kullanılmış olup, bu kelimeyi; kasıtlı olmadan bir anlık gafletle gayri ihtiyari sorgulama yapmış olan kişileri de kapsayacak şekilde yorumlayarak genişletmenin, suç ve cezanın yorumla genişletilemeyeceği genel kuralına aykırı olacağı açıktır.
Diğer yandan, her ne kadar bu sorgulama yapılmış ise de; bu bilgileri herhangi bir kimseyle paylaştığınıza dair dosyada bilgi-belge bulunmamaktadır. Nitekim ceza işlemine dayanak olan maddenin devamında ‘’bu bilgileri paylaşmak’’ ibaresi bulunmakta olup, Meslekten Çıkarma Cezası verilebilmesi için sadece sorgulama yapmış olmanın yeterli olmadığı, ayrıca bu bilgilerin paylaşılması durumunda maddedeki bütünlüğün sağlanmış olacağı kuşkusuzdur. Başka bir deyişle ilgili maddede ‘’sorgulama yapmak, bu bilgileri paylaşmak’’ fiillerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu durumda disiplin cezasının tesis edildiği açık madde unsurunun oluşmaması, veya bu bilgileri paylaştığınız konusunda bir iddia olacak ise bu hususunun idarece ispatlanması gerekmektedir. Sorgulama yapmış olduğunuz kendi samimi ikrarınızdan açık olup, bu bilgileri paylaştığınız iddiası ise kanıtlanmış değildir. Bu itibarla, eylem sebebiyle hizmetin gecikmesine veya durmasına sebep olan bir durumum meydana gelmediği, kamunun veya başka kimselerin zarar görmediği ve herhangi bir aksama bulunmadığı hususlarının birlikte değerlendirilmesinden; yeterli inceleme yapılmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemin iptali gerekmektedir.
Olayda bir kamu zararı olmamasına rağmen şahsınıza alt ceza verilmediği görülmektedir. Tarafsız bir yargılama yapılması için hakkınızda alt ceza yoluna gidilmesi gerekmekteydi. Aksi bir uygulama, geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olup iyi derecede sicil notu alan personelin bir kısmı için alt ceza uygulanırken bir kısmının ise alt ceza uygulanmaksızın daha ağır cezalarla karşı karşıya kalması sonucu doğurur. Dolayısıyla bu durum Anayasa’da ifade edilen eşitlik ilkesine uymaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
Nitekim Disiplin Kanunu’nda alt ceza verilmesi için aşağıdaki hükümler MEVCUTTUR.
Disiplin cezaları
MADDE 7 – (2) Kurumda geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu bulunan ve iyi veya çok iyi derecede değerlendirme puanı alan personel için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.
Takdir hakkının kullanımı
MADDE 6 – (1) Bu Kanun Hükmünde Kararname ile disiplin cezası vermeye yetkilendirilen disiplin amirleri veya kurulları, disiplin cezası uygulanması ile ilgili takdir haklarını ölçülü, adaletli ve hakkaniyetli bir şekilde kullanırlar.
(2) Takdir hakkı mutlaka gerekçeli olarak kullanılır.
(3) Takdir hakkı kullanılırken;
a) Disiplinsizliğin işleniş biçimi,
b) Disiplinsizliğin işlendiği zaman ve yer,
c) Disiplinsizliğin hizmete olumsuz etkisinin ağırlığı,
ç) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı,
d) Disiplinsizlik yapan personelin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı,
e) Disiplinsizlik yapan personelin daha önceki disiplin durumu,
f) Disiplinsizlik yapan personelin samimi ikrarı ve gösterdiği pişmanlık,
gözönüne alınır.
( Dava konusu olayda yukarıda sayılan tüm şartlar mevcuttur. Kastınız veya art niyetiniz söz konusu değildir. Daha öncesinden bir disiplin cezanız bulunmamaktadır. Hizmette aksama yaşanmamıştır. Öncesinde pek çok taltif ve ödülleriniz vardır. SAMİMİ İKRARINIZ VARDIR)
Dava konusu suçun maddesi olan ‘’ Yetkili olmadığı halde hukuka aykırı olarak elektronik ortamda veya bilgisayar loglarında kişisel verilerle ilgili sorgulama yapmak, bu şekilde elde edilen bilgileri paylaşmak veya yayın yoluyla duyurmak, log kayıtlarını değiştirmek veya silmek.’’ Fiilinden dolayı kişisel verilerin korunmasına dair kanun kapsamında memura ceza verilebilmesi için, sorgulama yapılan bilgilerin herkes tarafından ulaşılamayacak nitelikte özel bilgiler olması gerekmektedir. Oysaki kişinin isim ve soyismi ile yapılan sorgulama sonucu ortaya çıkan diğer kimlik bilgileri; herkes tarafından ulaşılabilecek mahiyette bilgilerdir.
Bu haliyle fiilde suç unsuru oluşmamıştır. Kişisel verilerin korunması Kanunu’nda; ‘’kişisel veri’’ kavramı 1995-46/C sayılı Avrupa Komisyonu direktifine paralel şekilde ‘’kimliği belirli veya kimliği belirlenebilir gerçek kişilere ilişkin her türlü bilgi olarak tanımlanmıştır’’. Kanunun gerekçesinde kişisel veri kavramının sadece ad-soyad, doğum yeri, doğum tarihi gibi kişilerin tanınmasına ve teşhisini sağlayan bilgilerden ibaret olmadığı ayrıca kişilerin fiziksel sosyal kültürel ekonomik psikolojik tüm bilgileri kapsadığı ifade edilmiştir.
Nitekim konuyla ilgili Yargıtay 12. Ceza Dairesi
2015/4349 E., 2016/5349 K. sayılı kararda; “Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme” suçlarının konusunu oluşturan kişisel veri kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, herkes tarafından bilinmeyen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olmayan, kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerektiği’’ şeklinde hüküm kurularak, bu madde kapsamında ceza verilebilmesi için, söz konusu bilgilerin herkes tarafından ulaşılamayacak mahiyette olması şartı aranmıştır.
Ayrıca bu olayda bir kusurunuzun olduğu açık olup; meslekten çıkarma cezası verilmesinde ise orantılılık ilkesi ihlal edilmiştir. Yargılamanın “Adil yargılanma” ilkesine uygun bir şekilde yürütülebilmesi için “Eylemin ağırlığına göre cezalandırma” ilkesinin disiplin cezası verilmesi aşamasında gözetilmesi zorunludur.
Bir anlık hata ile herhangi bir kastınız olmadan sorgulama yapma eyleminizin suç işleme iradesiyle işlediğiniz bir eylem kabul edilmemesi gerektiği hususu dikkate alınarak değerlendirildiğinde, bu konudan dolayı bir ceza verilecekse ‘’ Mevzuat ve talimatlarla kendisine tevdi edilmiş görevlerin gerektirdiği sorumluluğu üstlenmekten imtina ettiğini gösterecek tavır ve davranışlarda bulunmak.’’ fiili kapsamında, Kınama Cezası ile değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durum sonucunda ‘’ hukuka aykırı olarak kişisel verilerle ilgili sorgulama yapmak ’’ maddesinden meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmanız, kamu görevlileri için yasaklanan eylemler ile bu eylemler için öngörülen disiplin cezalarının birebir örtüşmesi gerektiğine yönelik “orantılılık” ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
Açıkladığımız bu gerekçeler doğrultusunda şahsınız hakkında tesis edilen Meslekten Çıkarma Cezasının İdare Mahkemesi tarafından İptali gerekecektir.
Not: Disiplin Cezası alan, eş durumu ataması yapılmayan, rütbe terfi alamayan, polis okullarından ilişiği kesilen veya her türlü konularda idare ile sorun yaşayan tüm personeller, bizlerle irtibata geçmeniz durumunda, ilgili cezaların iptali ve diğer sorunların çözümü için İptal davaları açılacaktır. Bizi aramanız yeterlidir.