Soru:
Polis memuru olarak görev yapmaktayken Meslekten Çıkarma Cezası aldım. 26 yıllık hizmetim mevcuttu. Meslekten Çıkarma Cezası verildikten sonra emeklilik talep ettim ve tarafıma ikramiye ödenmeden 26 yıl üzerinden emekli maaşı bağlandı. Bunun üzerine Sosyal Güvenlik Kurumuna dilekçe ile başvurarak emekliliği hak ettiğimi, hizmetim üzerinden emekli aylığı bağlandığını ancak ikramiye ödenmediğini belirterek ikramiye için talepte bulundum. Sonuç olarak, emekli olmadan önce Meslekten Çıkarıldığım için ikramiye ödemesinin yapılamayacağı bildirildi. Hizmetim karşılığı hakkım olan emeklilik ikramiyesini nasıl alabilirim?
Cevabımız:
Değerli takipçimiz, emekliye sevk edilmeden önce Meslekten Çıkarma Cezası ile tecziye edilmeniz gerekçesiyle tarafınıza ikramiye ödenmemesi hukuka aykırı olup, ikramiye ödenmemesine ilişkin işlemin İdare Mahkemesince İptali gerekecek ve tarafınıza ikramiye ödemesinin yapılması icap edecektir. Bu görüşümüzü izah edelim.
Hakkınızda Meslekten Çıkarma Cezası tesis edilerek memuriyetten ilişiğinizin kesildiği, 26 yıllık hizmet süresi üzerinden tarafınıza emekli aylığı bağlandığı, emeklilik ikramiyesini hak etmenize rağmen tarafınıza herhangi bir ikramiye ödenmediği, ikramiye talebinizin ise Sosyal Güvenlik Kurumunca reddedildiği görülmektedir.
Öncelikle tarafınıza ikramiye ödenmemesine ilişkin bu uygulama; hukuk devletinin temel ilkelerinden olan ‘’KAZANILMIŞ HAK, ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK, BELİRLİLİK ve İDAREYE GÜVEN ‘’ ilkelerinin ihlal edilmesine sebebiyet vermiştir.
Şöyle ki; 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun 89. maddesinde “hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 4.maddesi kapsamında geçenlerden; emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir.”
“Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte bu kanun veya 5510 sayılı kanunun geçici 4. maddesi kapsamında hizmeti bulunanlardan 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkındaki Kanun’un 8. maddesi uyarınca,birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara ise, bu kanun veya 5510 sayılı kanunun geçici 4.maddesi hükümlerine tabi olarak bu kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının 1475 sayılı İş Kanununun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenir.”
“İkinci fıkra uyarınca ödenecek emekli ikramiyesi bu kanun veya 5510 sayılı kanunun geçici 4. maddesi kapsamına giren görevlerde geçen her tam fiili hizmet yılı ile sınırlı olarak bu görevlerden ayrıldıkları tarihteki emeklilik keseneğine esas aylık tutarı üzerinden ve aylığın başlangıç tarihindeki katsayılar dikkate alınarak ödenir.”
“2829 sayılı Kanun’un 12. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile üçüncü fıkrasının son cümlesinin bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz.”
2829 sayılı kanunun 8. maddesi uyarınca; birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ödenecek emeklilik ikramiyesinin hesabında, bu kanun veya 5510 sayılı kanunun geçici 4. maddesi hükümlerine tabi olarak bu kanuna tabi daire, kuruluş ve aralıklarda geçen ve 1475 sayılı kanunun 10. Maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona eren geçmiş hizmet süreleri ve her ne surette olursa olsun evvelce iş sonu tazminatı veya bu mahiyette olmak ile birlikte başka bir adla tazminat ödenen süreleri ile kıdem tazminatı ya da emekli ikramiyesi ödenmiş olan süreleri dikkate alınmaz.” hükümleri amirdir.
Görüleceği üzere 2829 sayılı kanunun amacının herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumu’na tabi olarak geçen hizmet süreleri tek başına aylık bağlanmaya yeterli olmayan sigortalıların bu hizmet sürelerinin, varsa diğer sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak geçen hizmet süreleri ile birleştirmek suretiyle sosyal güvenliklerini kavuşturmak olduğu, kanunun belirtilen amacı gözetildiğinde herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumu’na tabii olarak geçen hizmet süresinin tek başına Sandıktan aylık bağlanmaya yeterli olması halinde bu sürenin diğer sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak geçen hizmet süreleri ile birleştirilmesinin, ilgilinin iradesi ve talebine bağlı olması gerekmektedir.
Emniyet Müdürlüğü emrinde görev yapmaktayken meslekten çıkarma cezası alan şahsınız hakkında emeklilik işlemleri sonuçlandırılarak, hizmet süreniz üzerinden emekli aylığı bağlandığı, ancak ikramiye ödenmediği, bunun üzerine ikramiye ödenmesine dair talebinizin ise reddedildiği bu işlemde, hizmetlerinin tamamının Sandığa tabi olarak geçen ve hizmeti kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermemiş olan sandık iştirakçilerine 5434 sayılı kanunun 89/1. Maddesine göre koşulsuz ikramiye ödenirken, sandığa tabi hizmeti tek başına aylık bağlamaya yeterli olduğu halde fazladan, diğer bir ifadeyle hiç ihtiyacı yokken hizmetleri birleştirmek suretiyle sandıktan aylık bağlanan iştirakçilerin, sandığa tabi hizmetinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermediğinden bahisle ikramiyeden yoksun bırakılmasının eşitliğe ve hakkaniyete aykırılık oluşturacağı açıktır.
Buna göre farklı sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak geçen hizmet süreleri birleştirilmesi suretiyle şahsınıza aylık bağlanmış olmakla birlikte, emekli sandığına tabi olarak geçen hizmet sürenizin tek başına sandıktan aylık bağlanmaya yeterli olması, başka bir anlatımla hizmet sürelerinizin birleştirmeye tabi tutulmamış olsa dahi sandıktan aylık bağlanabilecek konumda bulunması karşısında, sandığa tabi hizmetinizin ne şekilde sona ermiş olmasına bakılmaksızın 5434 sayılı kanunun 89/1. Maddesi hükmü uyarınca ikramiye ödenmesinden yararlandırılmanız gerekmektedir.
Bu itibarla emekli sandığına tabi hizmet sürenizin emekli aylığı bağlanması için yeterli olmasından dolayı 5434 sayılı kanunun 89. Maddesinin 1. Fıkrası uyarınca emekli ikramiyesi ödenmesi gerekirken, isteminizin reddi yolunda tesis edilen işlem hukuka aykırıdır.
Öte yandan bu işlem sebebiyle yoksun kaldığınız parasal kayıplarınızın tanzimi anayasanın 125’inci maddesinin gereği olup, 5434 sayılı kanun kapsamındaki hizmetlerinize ilişkin olarak hak ettiğiniz emeklilik ikramiyesinin hesaplanarak, işletilecek yasal faiziyle birlikte şahsınıza ödenmesi gerekmektedir. Konuyla ilgili Ankara Bölge İdare Mahkemesi 11. İdari Dava Dairesi’nin 08.03.2017 tarih ve E.2016/5387 K.2017/10468 sayılı kararı ile Ankara 2. İdare Mahkemesi’nin 16.11.2017 tarih ve E:2017/829 K:2017/3779 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Açıkladığımız bu gerekçeler doğrultusunda İdare Mahkemesine dava açmanız durumunda şahsınıza ikramiye ödemesinin yapılması gerekecektir.
Not: Disiplin Cezası alan, eş durumu ataması yapılmayan, polis okullarından ilişiği kesilen veya her türlü konularda idare ile sorun yaşayan tüm personeller, bizlerle irtibata geçmeniz durumunda, ilgili cezaların iptali ve diğer sorunların çözümü için İptal davaları açılacaktır. Bizi aramanız yeterlidir.