Soru:
Siyasi bir partinin il başkanlığında görevli polis memuru olarak çalışıyorum. Görev yaptığımız yerde iki oda var, odanın birisinde lavabo, diğer odada kameralar bulunmakta. İhtiyaç için lavabonun bulunduğu yan odaya geçtiğim esnada binanın dışındaki klimanın hortumları çalındı. Hırsızlık olayının olduğu yer benim görüş açımda değildi, bu yer sadece kamera açısındaydı. Ayrıca tek başıma akşamdan sabaha kadar çalışıyordum. Parti önünde sabit bekleyen Terörle Mücadele ekipleri de vardı. Akabinde görevi ihmalden bana disiplin cezası verildi. Hırsızlık olayı sabit bekleyen ekibin görüş açısındaydı. Buna rağmen sadece bana ceza verildi. Bu cezayı iptal ettirebilir miyiz?
Cevabımız:
Değerli takipçimiz, görevli bulunduğunuz binanın dışında ve görüş açınızda olmayan bir yerde gerçekleşen hırsızlık olayı sonucu, olayda ihmaliniz olduğu iddiasıyla verilen Disiplin Cezası hukuka aykırı olup ilgili cezanın İdare Mahkemesi tarafından iptali gerekecektir. Bu görüşümüzü izah edelim.
Siyasi bir partinin il başkanlığında 12 saat boyunca tek başınıza görevlendirildiğiniz ve ihtiyaç hallerinde kısa süreli olarak, görevi devralacak başka bir memurun bulunmadığı görülüyor.
Söz konusu olay ile ilgili herhangi bir kusurunuzun veya bir ihmalinizin olmadığı açıktır. Hırsızlık olayı; görevli olduğunuz noktada 12 saat esasına göre tek kişi olarak çalışmanız, bu kadar hassas bir noktada başka kimsenin yanınızda nöbetçi memur olarak görevlendirilmemesi ve insani ihtiyacınızı gidermek için birkaç dakika kamera odasından ayrılmanız sebebiyle gerçekleşmiştir.
Hırsızlığın meydana geldiği yerin, kameraların haricinde gözünüzle kontrol edebileceğiniz bir açıda olmamasından , Hırsızlık olayında görevinizi ihmal ettiğiniz söylenemez. Görevli olduğunuz sürece 12 saat boyunca tek başınıza kameraları takip etmeniz mümkün değildir.
Kaldı ki Hırsızlık olayının TEM ekiplerinin görevli bulunduğu yerde gerçekleşmesi sebebiyle, asıl kusurun burada görevli olan polis memurlarına ait olduğu şüphesizdir. Dolayısıyla eylem ile verilen ceza arasında adil bir denge bulunmamaktadır. Sabit olduğu belirlenen fiil ile uygulanan ceza arasında adil bir dengenin kurulması başka bir anlatımla fiil ve cezanın uyumlu olması gerekmektedir.
Benzer bir olayda DANIŞTAY 12. Dairesi’nce Esas No: 2008/3312 Karar No: 2011/727 sayılı verilen kararda:
Davacının görev alanı hırsızlığın yapıldığı işyeri önünde sabit bir nokta görevi değildir. Hırsızlığın meydana geldiği yerin karşısında bulunan Valilik binasındaki görevli polis memurlarına ceza verilmemiştir. Davacının işyeri önünden devriye olarak geçerken hırsızlığı fark ederek müdahale etmediğine dair de bir tespit yoktur. Bu durumda, davacının görevinde kayıtsızlık gösterdiğine ya da savsakladığına ilişkin bir tespit bulunmadığı, bu nedenle işlemin hukuka aykırı olduğu sonucuna varıldığından, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne karar verilmiştir. Şeklinde hüküm kurulmuştur.
Diğer yandan noktada tek başınıza görevli olmanız ve ihtiyaca ayrılma durumunuzun herhangi bir kusur olarak değerlendirilmemesi, yanınıza bir polis memuru daha verilerek çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerekirdi.
Anayasamızın 49.maddesinde: Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, hükmü amirdir. Söz konusu olayda ise idare tarafından anılan madde ve ihtiyaca ayrılma durumu göz ardı edilerek, kesintisiz bilfiil 12 saat ve tek başına olarak noktada görevlendirildiğiniz görülüyor.
Anayasa’nın 2. Maddesi şu şekildedir: Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğu belirtilmiştir. Hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan devlettir.
Açıkladığımız bu gerekçeler doğrultusunda şahsınız hakkında tesis edilen Disiplin Cezasının İdare Mahkemesince iptali gerekecektir.
Not: Disiplin Cezası alan, eş durumu ataması yapılmayan veya her türlü konularda idare ile sorun yaşayan tüm arkadaşlar, bizlerle irtibata geçmeniz durumunda, ilgili cezaların iptali ve diğer sorunların çözümü için, İptal davaları açılacaktır. Bizi aramanız yeterlidir.