GÖREVDE ALKOL ALDIĞI İDDİASIYLA MESLEKTEN İHRAÇ

Soru:
Polis memuru olarak görev yapmaktayken göreve alkollü gelmek iddiasından meslekten çıkarma cezası aldım. Böyle bir şey söz konusu değildi. Görev esnasında GBT sorgulamasında vatandaş kimliğini vermedi ve kendisiyle bu sebepten tartışma yaşadım. Vatandaş da hakkımda asılsız iddialarla benden alkol kokusu geldiğini söyleyerek 155’e ihbarda bulunmuş. Bunun üzerine adli bir karar olmaksızın hastaneye alkol testine gönderildim ve 0.6 promil alkol tespit edilmiş. Aynı gün birkaç saat sonra kendim başka bir hastaneye giderek test yaptırdım ve burada alkol tespit edilmedi. Göreve gelmeden önce enerji içeceği içmiştim ve meyve yemiştim. İlk hastanede tespit edilen 0.6 promil, enerji içeceği ve meyveden kaynaklandı. Sıcağı sıcağına başka bir hastaneye de sevk etmelerini talep ettim ancak göndermediler. Kendi imkanlarımla aldığım “alkol yoktur” raporu dikkate alınmadan ihraç cezası verildi. Yardımlarınızı bekliyorum.

Cevabımız:
Değerli takipçimiz, “göreve sarhoş gelmek” maddesinden hakkınızda tesis edilen Meslekten Çıkarma Cezası hukuka aykırı olup, ilgili cezanın İdare Mahkemesince İptali gerekecektir. Bu görüşümüzü izah edelim.

Meslekten Çıkarma Cezası verilmesine ilişkin dosyanızı incelediğimizde; alkollü olarak göreve geldiğinize yönelik bir vatandaş tarafından yapılan ihbar sonucu, adli bir karar olmaksızın hastaneye alkol testine sevk edildiğiniz, burada vücudunuzda 0,6 promil alkol tespit edildiği, ardından birkaç saat sonra kendi imkanlarınızla başka bir hastaneye başvurarak alkol testi yaptırdığınız ve burada vücudunuzda “alkole rastlanılmadığı” şeklinde rapor düzenlendiği, bu raporu dosyaya eklemenize rağmen ilk hastanece verilen rapor dikkate alınarak, hakkınızda Meslekten Çıkarma Cezası tesis edildiği, soruşturma aşamasındaki ifadenizde; göreve gelmeden önce veya görev sırasında kesinlikle alkol almadığınızı, öncesinde meyve yediğinizi ve enerji içeceği içtiğinizi beyan ettiğiniz görülmektedir.

Hakkınızda düzenlenen ilk raporda 0.6 promil oranında alkole rastlandığı belirtilmiş ise de; bu durumun, öncesinde yediğiniz meyve ile içtiğiniz enerji içeceğinden kaynaklanma olasılığı göz ardı edilmiş ve eksik incelemeye dayalı işlem tesis edilmiştir. Meyve ve enerji içeceklerinde çok düşük bir oranda alkol etkisi yapabilecek maddeler bulunmaktadır. Bu durumda görevden önce veya görev sırasında alkol aldığınıza dair iddia kanıtlanmamıştır.

Alkolün vücuttan atılması durumu; alkol oranına göre 48 ila 72 saat arasında değişmektedir. Dolayısıyla; alkol alındıysa, bu alkolün ikinci hastaneye başvurduğunuz zaman dilimi olan birkaç saat içinde vücuttaki etkisini götürmesi imkansızdır. Nitekim ikinci hastaneden “vücutta alkole rastlanılmamıştır ” şeklinde rapor düzenlenmiş olduğundan, alkollü olduğunuz iddiasının kabulüne olanak bulunmamaktadır.

Meslekten Çıkarma Cezasının tesis edildiği madde hükmünde ‘’ göreve sarhoş gelmek ‘’ veya ‘’ alkollü içki içtiği belli olacak şekilde göreve gelmek’’ ibareleri amirdir. Bu maddelerden dolayı Meslekten Çıkarma Cezası verilebilmesi için; ilgilinin sarhoş olduğunu gösterecek abzürd hareketlerde bulunması veya göreve gelmeden önce alkol almış ise yine alkol aldığını belli edecek tavırlar sergilemesi gerekmektedir. Yani ilgili maddede; görevden önce içki içmek yasaklanmamış, göreve içki içtiği belli olacak şekilde gelmiş olma veya sarhoşluk durumu yasaklanmıştır.

Her ne kadar görev öncesinde veya esnasında alkol aldığınıza yönelik kesin deliller bulunmasa da; objektif bir yargılama için alkol aldığınız varsayılsa bile; görev yaptığınız esnada alkollü olduğunuzu gösterecek türde olumsuz veya ilginç bir hareketinizin olmadığı açıktır.

Söz konusu zaman diliminde, polislik görevi gereği vatandaşın can ve mal güvenini korumak amacıyla rutin olarak ihbarı yapan şahsa öncesinde kimlik sorduğunuz, vatandaşın kimliğini ibraz etmemesi üzerine aranızda tartışma çıktığı, daha sonra da vatandaşın bu şekildeki ihbarı sonucu hakkınızda işlemin tesis edildiği görülmektedir. Nitekim ihbarı yapan şahıs da sizin sarhoş olduğunuza dair ilginç bir hareketinizden bahsetmemiş, sadece alkol kokusu aldığından bahsetmiştir. Yani göreve gelmeden önce alkol aldığınız varsayılsa bile, görevden önce alkol almış olsanız dahi; eğer görev esnasında alkollü olduğunuza dair bir eyleminiz yoksa; bu durum Meslekten Çıkarma Cezasını gerektirmez. Ancak ve ancak personelin görevden önce aldığı alkolün etkisiyle sarhoş duruma düşmesi veya alkollü olduğunu gösterir ilginç harekette bulunması durumunda Meslekten Çıkarma Cezası verileceği açıktır.

Yani bu maddelerden dolayı ilgilinin Meslekten Çıkarma Cezası ile yargılanması konusunda ince bir çizgi vardır. Göreve gelmeden önce alkol alma veya göreve sarhoş gelme fiili ile alınan bu alkolün etkisini belli edecek türde olumsuz davranışlar bulunma fiili arasındaki fark, işlemin boyutunu belirleyecektir.

Diğer yandan konuyla ilgili adli bir karar olmaksızın alkol testi için hastaneye sevkinizin yapılmış olmasından; ilk hastanenin vermiş olduğu rapora itibar edilmesi hukuka aykırı olacaktır.

Kanuna aykırı elde edilen delilin delil olarak kabul edilmemesi disiplin hukukunda da geçerli olup, konuyla ilgili Danıştay kararları da bu doğrultudadır. Kaldı ki olaydan sonra kendi imkanlarınızla almış olduğunuz raporda; vücudunuzda alkole rastlanılmadığı belirtilmiştir.

Aradaki çelişkinin giderilmesi için 3. Bir hastaneye sevk yapılması gerekirken, bu talebin kabul görmemesi de soruşturmanın eksik incelemeye dayalı yürütüldüğünün göstergesidir.

Sonuç olarak görevde alkollü olduğunuza dair net bir tespit yapılamamıştır. Nitekim alkol testinin yapılması için hastaneye sevk işlemlerinde; Cumhuriyet Savcısı veya mahkeme kararı olmadan ilgililerin hastaneye sevk edilemeyeceği açıktır. Bu durumda herhangi bir adli karar olmadan sadece tutulan bir tutanak üzerine alkol testi için hastaneye sevkinize dair işlemde açıkça usulsüzlük vardır.

Bu durumda usulsüz olarak sevk edilen ilk Hastanece düzenlenen raporun hukuki olarak delil niteliği taşımadığı kesindir. Bu durumda hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin disiplin cezasına konu olamayacağı açıktır. Nitekim Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 206/2-a maddesi; kanuna aykırı bir şekilde elde edilmiş olan delillerin duruşmada ortaya konmasını yasaklamıştır. CMK 217/2. maddesinde yüklenen suçun, sadece hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebileceğini düzenlemiştir. Temel hak ve hürriyetlerin korunması amacıyla yasaklanan deliller, kişinin haklarını toplumun yararından üstün tutmak amacıyla delil olarak kullanılamazlar.

Açıkladığımız bu gerekçeler doğrultusunda şahsınız hakkında tesis edilen Meslekten Çıkarma Cezasının İdare Mahkemesi tarafından İptali gerekecektir.

Not: Disiplin Cezası alan, eş durumu ataması yapılmayan, rütbe terfi alamayan, polis okullarından ilişiği kesilen veya her türlü konularda idare ile sorun yaşayan tüm personeller, bizlerle irtibata geçmeniz durumunda, ilgili cezaların iptali ve diğer sorunların çözümü için İptal davaları açılacaktır. Bizi aramanız yeterlidir.

Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca kullanılan çerezler bakımından kişisel tercihlerinizi Çerez Onay Aracından yönetebilir, daha fazla bilgi için Veri ve Çerez Politikasını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.