Soru:
Polis memuru olarak görev yapmaktayken değişik yıllarda 6 adet araba alıp sattım. Almış olduğum arabaların ödemelerinde sıkıntı yaşadım bazılarının ödemesini geç yaptım. Bununla alakalı olarak hem Dolandırıcılık suçundan hem de Memurun Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunması suçundan 2 kez Meslekten Çıkarma Cezası verildi. Konuyla alakalı sadece Dolandırıcılık suçundan savunmam alındı. Araba alıp sattığım için kazanç getirici faaliyetler kapsamında savunmam alınmadı. Sonuçta bu iki suçtan iki kere ihraç cezası verildi. Mahkeme ile tekrar göreve dönmem mümkün müdür?
Cevabımız:
Değerli takipçimiz, hakkınızda tesis edilen 2 kez Meslekten Çıkarma Cezası hukuka aykırı olup, İdare Mahkemesi tarafından bu işlemlerin iptali gerekecektir. Bu görüşümüzü izah edelim.
Dolandırıcılık suçunu işlediğinizden bahisle verilen Meslekten Çıkarma Cezası için; Kural olarak idari bir işlemin yargısal denetimi, tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. Dolandırıcılık suçundan dolayı Meslekten Çıkarma Cezasının tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetimin yapılması gerekmekte ise de; Ceza Hukuku kökenli bir ilke olan, suç ve cezada lehe olan normun uygulanması kuralı İdare Hukuku yönünden de geçerlidir.
Bu durumda, her ne kadar disiplin cezasının tesis edildiği tarihte yürürlükte olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünde Dolandırıcılık suçunun Meslekten Çıkarma Cezasını gerektirdiği kuralına yer verilmiş ise de; işlemin tesis edildiği tarihten sonra yürürlüğe giren 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de Dolandırıcılık fiili suç olarak sayılmamıştır. Dolayısıyla lehe olan bu durum sonucunda verilen Meslekten Çıkarma Cezası hukuka aykırıdır.
Hakkınızda tesis edilen ” Kazanç getirici uğraşılarda bulunmak ” suçundan verilen Meslekten Çıkarma Cezası da hukuka aykırı olup bu işlemin de iptali gerekecektir.
Öncelikle; isnat olunan eylemlerin birbirini izlemesi ve iç içe geçmiş olması, eylemlerin aynı süreç ve zaman diliminde gerçekleşmiş olması ve eylemler arasında kopukluk olmaması, hareketlerin tek bir eylem olarak kabulünü zorunlu hale getirmektedir. Bu durumda da eylemin tekliği tek bir ceza uygulanmasını zorunlu kılmaktadır. İdare tarafından bu durum dikkate alınmadan aynı konudan dolayı 2 KEZ AYRI AYRI MESLEKTEN ÇIKARMA CEZASI tesis edilmesi de hukuka aykırılık oluşturmakta ve dava konusu işlemin bu yönüyle iptalini gerektirmektedir.
” Kazanç getirici uğraşılarda bulunmak ” suçundan verilen Meslekten Çıkarma Cezasının hukuka aykırılığını ortaya koyan diğer husus ise, Savunma Hakkının tam anlamıyla kullandırılmamasıdır.
Şöyle ki; Meslekten Çıkarma Cezalarının verilmesi aşamalarında, soruşturma sürecinde, gerek ifade alınması gerek ise de son savunmanızın alındığı evrelerde, Tüzüğün 8/6 maddesi olan ‘’ Dolandırıcılık ‘’ fiilinden yargılanmış olup, “Kazanç getirici uğraşılarda bulunmak” suçundan savunmanızın alınmadığı görülmektedir.
Oysa ki, Danıştay 8. Dairesi’nin 06/06/1991 tarihli ve E: 4297, K:1099 sayılı kararında; “… ilgiliye, idarenin işlemini gerekli kılan suçlama konularını önceden açıkça bildirerek savunmasını almasının idari işlemlere güveni ve hukuka uygunluk yönünden isabet oranını artıracağı kuşkusuzdur…” denilerek disiplin cezasına ilişkin sürecin her aşamasının sıkı şekil şartına bağlı olduğu açıklanmış, ilgiliye, idarenin işlemini gerekli kılan suçlama konularını ve alacağı cezayı önceden açıkça bildirerek savunmasını alınması gerektiği hususu vurgulanmıştır.
Şahsınıza isnat edilen eylemi düzenleyen kanun yada tüzük maddesinin ve cezai karşılığının yazılı olarak açıkça bildirilmek suretiyle savunmanızın alınmadığı, böylece savunma hakkının kısıtlandığı görülmektedir. Gerek yargı kararlarında gerekse doktrinde “bilinmeyene karşı iddia ve savunmada bulunmasının güçlüğü ve hatta imkânsızlığı” üzerinde durularak, ilgiliye idarenin işlemini gerekli kılan suçlama konularını açıkça bildirerek savunmasının alınmasının, bireylerin idari işlemlere olan güvenini artıracağı böylelikle adil yargılanma hakkının sağlanacağı kuşkusuzdur.
Öte yandan, değişik yıllarda alıp sattığınız arabalar sınırlı olup, kazanç getirici faaliyet olarak nitelendirilebilecek düzeyde değildir. Konuyla ilgili, üzerinize atılı bu suç kanıtlanmış değildir. Dolayısıyla eylem ile verilen ceza arasında adil bir denge yoktur.
Sabit olduğu belirlenen fiil ile uygulanan ceza arasında adil bir dengenin kurulması başka bir anlatımla fiil ve cezanın uyumlu olması gerekmektedir. Kanun koyucu, hukuk devletinde kamu hizmetlerinin uyum ve düzen içinde yürütülmesini sağlamak amacıyla hizmeti sunan kamu görevlileri için disiplin düzenlemeleri içeren kurallar öngörebilir ve bu kurallara uyulmasını temin etmek amacıyla çeşitli disiplin yaptırımları benimseyebilir. Ancak disipline konu eylemler ile yaptırımlar arasında adil bir dengenin gözetilmesi de hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Eylem ile yaptırım arasında bulunması gereken adil denge, “ölçülülük ilkesi” olarak da adlandırılmakta ve bu ilkenin alt ilkelerini de elverişlilik, zorunluluk ve orantılılık ilkeleri oluşturmaktadır.
“Elverişlilik ilkesi”, öngörülen yaptırımın ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını, “zorunluluk ilkesi” öngörülen yaptırımın ulaşılmak istenen amaç bakımından zorunlu olmasını ve “orantılılık ilkesi” ise öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken orantıyı ifade etmektedir.
Hakkınızda tespit edilen husus; araba alım-satımı işine aracılık etmek suretiyle menfaat temin etmeye ilişkin olduğundan “ticaret yapmak” ya da “Devlet memuruna yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyet’’ kapsamında değerlendirilmesine hukuki olanak bulunmamaktadır. Konuyla ilgili Danıştay kararları da bu yöndedir.
Açıkladığımız bu gerekçeler doğrultusunda, hakkınızda tesis edilen ayrı ayrı 2 kez Meslekten Çıkarma Cezası hukuka aykırı olup, İdare Mahkemesi tarafından iptalleri gerekecektir.
Not: Disiplin Cezası alan, eş durumu ataması yapılmayan veya her türlü konularda idare ile sorun yaşayan tüm arkadaşlar, bizlerle irtibata geçmeniz durumunda, ilgili cezaların iptali ve diğer sorunların çözümü için, avukatlarımız tarafından İptal davaları açılacaktır. Bizi aramanız yeterlidir.
Bu makale; tarafımızca genel kolluk disiplin kanunu yürürlüğe girmeden önce kaleme alınmıştır