Sizden Gelenler:
Polis memuru olarak görev yapmaktayım. Bir konudan dolayı amirle aramızda tartışma geçti. Kendisi bana karşı hakaret edip tarafıma rapor tutmakla beni tehdit etti. Bunun üzerine ben de kendisine hitaben hakaret edemezsiniz, rapor tutacaksanız tutun dedim. Akabinde ona hakaret ettiğim iddiasıyla hakkımda rapor tuttu. Soruşturma esnasında amirin emri altında çalışan memurlar tanık olarak ifade verdi ve ifadelerinde amire hakaret ettiğimi beyan ettiler. Bu tanıklar hakkımda asılsız iddialarda bulunmuşlardır. Amire karşı herhangi bir hakaretim olmadı ve asıl amir bana hakaret etti. İfademde amirin bana hakaret ettiğini söylememe rağmen amirin ifadesine de başvurulmadan, sadece amirin hakkımda tuttuğu rapora göre Amirine Hakaret etmekten şahsıma 24 Ay Uzun Süreli Durdurma Cezası verildi. Bu cezanın İptalini sağlayabilir miyiz?
CEVABIMIZ:
Değerli takipçimiz, görev yaptığınız birimde amirinize hakaret ettiğiniz iddiasıyla şahsınız hakkında tesis edilen 24 Ay Uzun Süreli Durdurma Cezası hukuka aykırı olup, ilgili cezanın İdare Mahkemesince İptali gerekecektir. Bu görüşümüzü izah edelim.
Amirle aranızda geçen tartışma sonucu amire hakaret ettiğiniz iddiasıyla hakkınızda rapor tanzim edildiği, tanık olarak ifade veren diğer polis memurlarının amire hakaret ettiğiniz yönünde beyanları bulunduğu ve soruşturma esnasında şahsınız hakkında rapor tutan amirin ifadesine başvurulmadığı görülmektedir.
Öncelikle tartışmaya tanık oldukları belirtilen polis memurlarının ifadelerinden başka bir delil olmaması, bu polis memurlarının amir ile aynı birimde çalışmaları ve kendi amirleri hakkında olumsuz beyanda bulunmayacak olmaları ihtimalinin kuvvetli olmasından dolayı, sadece tanık beyanlarına dayanılarak disiplin cezası verilmesi “Şüpheden Sanık Yararlanır” ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
Şahsınız aleyhinde ifade veren polis memurlarının ifadelerinin gerçeği yansıtmayabileceği hususu dikkate alındığında, iddia edilen Hakaret fiilinin her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı başkaca deliller ile ortaya konulamadığı görülmektedir.
Bilindiği üzere Disiplin Hukukunun en temel ve tartışmasız ilkelerinden biri, disiplin suçu teşkil ettiği iddia olunan fiilin sabit ve kuşkuya yer vermeyecek biçimde ispatlanmış olmasıdır.
Disiplin soruşturmalarında, hakkında soruşturma yürütülen kişilere suçlama yöneltilirken; isnat olunan eylemlerin bir takım hesaplamalara, varsayım temelli kabullere dayalı olmaksızın somut, kesin ve inandırıcı delillerle, tam bir vicdani kanaat oluşturacak şekilde ortaya konulmasını gerekmektedir.
Diğer yandan soruşturma evresinde şahsınız hakkında rapor tanzim eden amirin ifadesine de başvurulmamıştır. Bu durumda eksik inceleme sonucunda verilen disiplin cezasının hakkaniyetle bağdaşmayacağı şüphesizdir.
Söz konusu olayda her ne kadar disiplinsiz bir hareketinizin olmadığı görülmekte ise de; şahsınız hakkında ‘’Amirlerine karşı saygısız hareketlerde bulunmak‘’ fiilinden yaptırım olması gerekecek iken; kanıtlanamayan bir durum olan ‘’Hakaret‘’ fiilinden dolayı hakkınızda bu disiplin cezası verilmesi sonucunda Disiplin Cezalarında Orantılık İlkesinin ihlal edildiği de açıktır.
Zira disiplin cezasının tesis edildiği madde hükmünde “AMİRİNE HAKARET ETMEK” deyimi kullanılmış olup, bu kelimeyi; amirine saygısız davranan kişileri de kapsayacak şekilde yorumlayarak genişletmenin, suç ve cezanın yorumla genişletilemeyeceği genel kuralına aykırı olacağı açıktır.
Soruşturma evresinde; amir tarafından şahsınıza karşı hakaret edildiği beyanınıza rağmen amir hakkında disiplin soruşturması başlatılmaması hususu Eşitlik ilkesine de aykırılık oluşturmaktadır.
Söz konusu olay ile ilgili her ne kadar amir hakkında şikayetçi olmadığınız görülse de; amirin şahsınıza hakaret ettiği iddianıza dayanarak amir hakkında Hakaret fiilinden adli soruşturma başlatılması gerekmekteydi.
Nitekim kamu görevlisine görevinden ötürü işlendiği durumlarda Hakaret fiilinin takibi şikayete bağlı değildir.
Kolluk Görevi yürüten ve olayın gerçekleştiği kurum olan Emniyet Müdürlüğü’nce söz konusu iddialarınız için amir hakkında herhangi bir işlem yapılmamıştır. Adli Kolluk Yönetmeliğinin Görev ve Yetkiler başlıklı 6.Maddesinde: Adlî kolluk görevlileri, kendilerine yapılan bir suça ilişkin ihbar veya şikâyetleri; el koydukları olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri derhâl Cumhuriyet başsavcılığına ve en üst dereceli kolluk amirine bildirir ve ilgili Cumhuriyet savcısının emri doğrultusunda işin aydınlatılması için gerekli soruşturma işlemlerine başlar.Hükmü amirdir.
Bu durumda Hakaret fiili için adli merciler tarafından verilecek karar doğrultusunda bir disiplin cezası tesis edilmesi gerekecek iken, konunun adli makamlara intikal ettirilmemesi sonucunda şahsınız hakkında eksik incelemeye dayalı soruşturma yapıldığı açıkça görülmektedir.
HAKARET SUÇU aynı zamanda Türk Ceza Kanunu’nda düzenlendiğinden, işlediğiniz iddia edilen suçun oluşup olmadığı ancak ceza mahkemesince verilecek karar ile belirlenebilir. Nitekim şahsınız hakkında bu konuda adli mercilerce verilmiş bir karar bulunmamaktadır.
Kendisine bir suç isnat edilen herkes suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır. Masumiyet karinesi, kişinin suç işlediğine dair kesinleşmiş bir yargı kararı olmadan suçlu olarak kabul edilmemesini güvence altına alır. Bunun sonucu olarak kişinin masumiyeti “asıl” olduğundan suçluluğu ispat külfeti iddia makamına ait olup kimseye suçsuzluğunu ispat mükellefiyeti yüklenemez.
Açıkladığımız bu gerekçeler doğrultusunda amire hakaret ettiğiniz iddiasıyla şahsınız hakkında tesis edilen 24 Ay Uzun Süreli Durdurma Cezasının İdare Mahkemesince İptali gerekecektir.
Not: Disiplin Cezası alan, eş durumu ataması yapılmayan veya her türlü konularda idare ile sorun yaşayan tüm personeller, bizlerle irtibata geçmeniz durumunda, ilgili cezaların iptali ve diğer sorunların çözümü için İptal davaları açılacaktır. Bizi aramanız yeterlidir.