Soru:
Sayfanızı uzun zamandır takip ediyorum. Jandarma Astsubay olarak görevliyken bir konu gereği meslekten çıkarma cezası aldım. Beğendiğim bir araç için galeriyle anlaştım. Aracın bedelini 1 hafta sonra ödemek üzere galericiye araç bedeli kadar kapora olarak senet verdim. 1 hafta sonra aracın bedelinin tamamını ödeyerek devrini üstüme aldım, araç bedelinin tamamını ödememe rağmen galerici çeşitli bahaneler ile seneti şahsıma geri iade etmedi. Daha sonra galerici haksız kazanç elde etmek için parasını ödememe rağmen hakkımda şikayetçi olmuş. Bunun sonucunda savcılıktan takipsizlik aldım. Ancak idari olarak meslekten çıkarma cezası verildi. Yardımlarınızı bekliyorum.
Cevabımız:
Değerli takipçimiz, Jandarma Astsubay olarak görevliyken alacağınız otomobil için kapora mahiyetinde araç sahibine senet verdiğiniz, daha sonra aracın tüm bedelini ödeyerek devrini üzerine aldığınız, araç sahibinin aracın bedelini ödemediğiniz iddiasıyla şikayetçi olması sonucu hakkınızda tesis edilen Meslekten Çıkarma Cezası hukuka aykırı olup, ilgili cezanın İdare Mahkemesince İptali gerekecektir. Bu görüşümüzü izah edelim.
Beğendiğiniz aracın başka birisine satılmaması için kapora saikiyle araç bedeli kadar senet imzaladığınız, daha sonra aracın tüm bedelini ödeyerek devrini üzerine aldığınız, eski araç sahibinin imzalamış olduğunuz senedi birtakım bahaneler ile tarafınıza iade etmediği ve aracın borcunu ödemediğiniz iddiasıyla hakkınızda şikayetçi olduğu görülmektedir.
Her ne kadar aracın satışı ile ilgili araç bedeli kadar senet imzalanmış ise de; bu senedin araç kaporası olarak düzenlenmesi ve daha sonra aracın tüm bedelini ödeyerek noter üzerinden araç satış işlemi yapıldığında, aracın tüm bedelini ödediğinize dair noter sözleşmesinde satıcının bu şekilde beyanı olması ve aracın senet karşılığı alındığı konusunda ayrıca bir sözleşme bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, satıcı şahsın bu iddialarının hayatın olağan akışına uygun düşmediği açıktır. Düzenlenen noter devrinde satıcı tarafından araç bedelinin tamamının ödendiği beyan edilmiştir.
Meslekten Çıkarma Cezasına konu bu olay neticesinde, ayrıca hakkınızda Takipsizlik kararı verildiği dikkate alındığında; bu durumda satıcı ile aranızdaki ilişkinin hukuki ihtilaf kapsamında değerlendirilmesi ve ödenmediği iddia edilen araç bedeli için satıcı tarafından Hukuk Mahkemesine başvurulması gerekmekteydi.
Kamu görevlisinin üzerine atılı disiplin suçu aynı zamanda ceza yasasına göre de suç niteliği taşıyorsa ve ceza yasasına göre yapılan soruşturma veya yargılama sonucunda ilgili suçsuz görmüşse, artık ilgilinin üzerine atılı suçu işlemediğinin kabulü zorunlu olup, ceza yasasına göre yapılan soruşturma ve yargılama sonucu, saptanamayan bir suçun, disiplin soruşturması dayanak alınıp, işlenmiş olduğunun kabulüne olanak yoktur.
Şikayete konu olan işlem aynı zamanda, Türk Ceza Kanunu’nunda düzenlenmiştir. Araç bedelini ödemediğinize dair iddia edilen suçun oluşup olmadığı, ancak ceza mahkemesince verilecek karar ile belirlenebilir. Nitekim bu konu ile ilgili hakkınızda verilmiş adli bir karar bulunmamakta, bunun yanı sıra Savcılık tarafından Takipsizlik kararı verildiği görülmektedir.
Hakkınızda bu suçun oluştuğuna dair adli bir karar bulunmamasına rağmen şahsınıza Meslekten Çıkarma gibi ağır bir ceza verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Bu konuyla alakalı DANIŞTAY İdari Dava Daireleri Kurulu bir kararında ; meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılan davacı hakkında anılan suçu işlediğine dair adli yargıda kesinleşmiş bir kararın bulunmadığı, bunun dışında dolandırıcılık suçu nedeni ile yapılan soruşturmanın da takipsizlik kararı ile sonuçlandığı anlaşıldığından, davacı hakkında verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı şeklinde hüküm vererek Meslekten Çıkarma Cezasının İptaline karar vermiştir.
Anayasa’nın 38. maddesinin dördüncü fıkrası: “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.”
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi: “Kendisine bir suç isnat edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır.” Şeklindedir.
Masumiyet karinesi, kişinin suç işlediğine dair kesinleşmiş bir yargı kararı olmadan suçlu olarak kabul edilmemesini güvence altına alır. Bunun sonucu olarak kişinin masumiyeti “asıl” olduğundan suçluluğu ispat külfeti iddia makamına ait olup kimseye suçsuzluğunu ispat mükellefiyeti yüklenemez.
Ayrıca hiç kimse, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar yargılama makamları ve kamu otoriteleri tarafından suçlu olarak nitelendirilemez ve suçlu muamelesine tabi tutulamaz. Bu çerçevede masumiyet karinesi kural olarak, hakkında bir suç isnadı bulunan ve henüz mahkûmiyet kararı verilmemiş kişileri kapsayan bir ilkedir.
Bu durumda araç bedeli kadar senet düzenlediğiniz ve bu senete dayanarak araç bedelini ödemediğiniz iddiasıyla hakkınızda tesis edilen Meslekten Çıkarma Cezası hukuka aykırı olup, bu cezanın İdare Mahkemesi tarafından İptali gerekecektir.
Not: Disiplin Cezası alan, eş durumu ataması yapılmayan, polis okullarından ilişiği kesilen veya her türlü konularda idare ile sorun yaşayan tüm personeller, bizlerle irtibata geçmeniz durumunda, ilgili cezaların iptali ve diğer sorunların çözümü için İptal davaları açılacaktır. Bizi aramanız yeterlidir.