Soru:
Değerli sayfa yöneticileri; 4. Sınıf Emniyet Müdürü olarak görev yapıyorum. Geçen yıl yapılan rütbe terfi döneminde 3. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine yükselmem gerekirken rütbe alamadım. Öncesinde “denetim görevini yerine getirmemek” maddesinden alt ceza uygulanarak maaş kesimi cezası almıştım. Rütbe terfi verilmemesinin dayanağı olarak bu cezayı gerekçe gösterdiler. Ancak benden daha düşük sicilli olan ve benden daha ağır cezası bulunan bazı rütbeliler bir üst rütbeye terfi ettirilmiştir. Tarafıma haksızlık yapılmıştır. İdare Mahkemesine açtığım davada red kararı verildi, itiraz için yardımlarınızı bekliyorum.
Cevabımız:
Değerli takipçimiz, Rütbe Terfi Yüksek Değerlendirme Kurulu tarafından 3.Sınıf Emniyet Müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmemenize dair işlem hukuka aykırı olup, ilgili işlemin İptali için açılan davada İdare Mahkemesince verilen Red kararının Bölge İdare Mahkemesince bozulması gerekecektir. Bu görüşümüzü izah edelim.
4. Sınıf Emniyet Müdürü rütbesinde olduğunuz ve 3. Sınıf Emniyet Müdürlüğü rütbesine terfi ettirilmemenize dair dosyanızı incelediğimizde; kıdem ve liyakat yönünden terfiye engel bir durumunuzun bulunmadığı, sicil ortalamanızın 91,67 olduğu, bulunduğunuz rütbede almış olduğunuz 1 günlük aylık kesimi cezası dışında başka bir cezanızın bulunmadığı, bu cezanın da terfiye engel olmadığı, bir üst rütbede yeterince boş kadro bulunduğu, kıdem sıralamasında sizden sonra gelen bazı personelin terfi ettirilmiş olduğu ve bu değerlendirme döneminde toplam 191 tane 4. Sınıf Emniyet Müdürünün bir üst rütbeye terfi ettirildiği görülmektedir.
Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 55.maddesinde; “uzun ve kısa süreli durdurma cezaları alınması durumunda; ceza süreleri kadar rütbe terfi geri bırakılır. Her yetersiz performans değerlendirme puanı rütbe terfiini bir yıl geciktirir.” Hükmü amir olduğundan, geçmişte aldığınız maaş kesimi cezasının rütbe terfi değerlendirmesine doğrudan olumsuz bir etki oluşturmayacağı açıktır.
Yine ilgili yasa maddesinin birlikte değerlendirilmesinden; bir amirin bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilemeyeceği konusundaki temel iki ölçütün, kıdem ve liyakat olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, bir terfi döneminde terfi etmeyi hak eden amirlerin kıdemlerine göre sıralanmasından sonra, belirlenen sıralamaya göre her birinin liyakat yönünden değerlendirilmesi, liyakat yönünden yeterli görülenlerin terfi ettirilmesi, yeterli görülmeyenlerin ise terfi ettirilmemesi gerekmektedir.
Liyakatin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesinde; personelin aldığı sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmaların niteliği bir bütün olarak dikkate alınmalıdır.
Konuyla ilgili geçmişte açtığımız davalarda; bazen, sicil notu ortalamasının daha yüksek olması nedeniyle kıdemsiz personelin terfi ettirildiği, bazen sicil not ortalaması dikkate alınmadan sadece kıdeme göre liyakat değerlendirmesi yapıldığı; kimi zaman terfi ettirilen personelin sicil not ortalaması yüksek olmasına rağmen ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri bakımından terfi ettirilmeyen personelin gerisinde kaldığı, kimi zaman ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri bakımından diğerlerinden önde olan personelin geçirdiği soruşturmalar ve aldığı cezalar dikkate alınarak terfi ettirilmediği; bir personelin terfi etmesi önünde engel olan bir fiilin diğer bir personel için engel görülmediği; dolayısıyla liyakatin değerlendirilmesinde dikkate alınması gereken sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmaların terfi işlemlerinde gözetilmesinde eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın bulunmadığı, bunlardan birine öncelik verildi ise bunun gerekçelerinin açıklanmadığı anlaşılmaktadır.
Emniyet Genel Müdürlüğünün, emniyet müdürlerinin terfi ettirilmesi konusunda takdir yetkisi bulunduğu açık ise de, bu yetkisinin, mevzuatta öngörülen kıdem, sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmalar gibi ölçütlerin gözetilerek kullanılması, belirtilen ölçütlerin terfi işlemlerinde uygulanması sırasında da, eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın sağlanması, hukuk devleti ilkesinin zorunlu sonucudur.
Dosyada yer alan Yüksek Değerlendirme Kurulu kararında yer verilen gerekçeler, uyuşmazlık konusu terfi döneminde terfiyi hak eden ve terfi ettirilen personele ilişkin listeler ile listelerde yer alan personelin kıdem, sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturma bilgileri dikkate alındığında, idarece liyakat değerlendirmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin uygulanmasında, eşit, objektif ve istikrarlı şekilde işlem tesis edildiğinin ortaya konulamadığı bariz bir şekilde ortadadır.
Kıdem sıralamasında sizden sonra gelen bazı personelin terfi ettirilmiş olduğu, terfi ettirilenler arasında disiplin cezası alan rütbelilerin olduğu ve performans puanı ortalaması sizden daha düşük olanların terfi ettirilip, sizin terfi alamamanız ve izah ettiğimiz diğer unsurların birlikte değerlendirilmesinde; hakkınızda Eşitlik ilkesinin açıkça ihlal edildiği görülmektedir.
Açıkladığımız bu gerekçeler doğrultusunda 3. Sınıf Emniyet Müdürlüğü kadrosuna terfi ettirilmemenize dair işlem hukuka aykırı olup, bir üst rütbeye terfi etme talebiyle İdare Mahkemesi nezdinde açtığınız davada verilen Red kararının Bölge İdare Mahkemesi tarafından bozulması gerekecektir.
Not: Disiplin Cezası alan, eş durumu ataması yapılmayan, rütbe terfi alamayan, polis okullarından ilişiği kesilen veya her türlü konularda idare ile sorun yaşayan tüm personeller, bizlerle irtibata geçmeniz durumunda, ilgili cezaların iptali ve diğer sorunların çözümü için İptal davaları açılacaktır. Bizi aramanız yeterlidir.